Dünya'nın başlangıcı, Türk'ün başlangıcıdır

İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Topluluğu'nun davetlisi olarak Malatya'ya gelen Azerbaycan eski Milletvekili ve Bakan Sabir Rüstemhanlı Malatya Türk Ocağı'nın konuğu oldu.

Eski Bakanın gelişi nedeniyle Cuma günleri yapılan toplantının bir benzeri Salı günü gerçekleşti ve toplantı  davetlilere kuru fasulye ikramı ile başladı.
Burada bir konuşma yapan Rüstemhanlı Türk dünyasının içinde bulunduğu sıkıntılardan ve çıkış yollarından bahsetti.

Ermenilerin, Rusların kendilerinden Türk olarak bahsettiklerini söyleyen Rüstemhanlı “Türkiye’ye gelince bize Azerbaycanlı diyorlar” dedi. Biz Türküz, iki devlet tek milletiz. Bu söylem sadece lafta kalmamalı, bunu günlük pratiğe aktarmamız lazım diyerek özetle şunları söyledi;

“Rusya’nın Japonya tarafında bir boğaz var, adı Tatar boğazı. Taa dünyanın bir ucu, orda bile Türk adı var. Türkler bu dünyanın en şanlı, en şerefli milletidir. Tarihin her döneminde var olmuştur. Bugün olduğu gibi eskiden de hep tehdit olarak görülmüş ve üzerinde türlü oyunlar oynanmış bir milletiz. Türk’ü bir mağaraya hapsettiler, yok olur zannettiler. Ama Türk’ler Allah’ın izni ile bir kurdun rehberliğinde o mağaradan çıktılar ve yine şahlandılar. Bizler bu gücümüzün farkında olmalıyız. Bir ve beraber olmalıyız. Bir Kazakistan’ın coğrafyası Avrupa birliğinin hepsi kadardır, tüm Avrupa ülkelerini buraya sıkıştırabilirsiniz”.

Ermeniler’in işgali altında olan Karabağ konusuna da değinen Rüstemhanlı “Türkleri Ermenileri katletmekle, soykırım yapmakla suçluyorlar. Asıl suçlu onlardır. Bir tehcirden soykırım ortaya çıkardılar. Benim Türk kardeşlerim Yemen’de, Balkanlar’da, Arap coğrafyasında can verirken bunlar Ruslar için ajanlık yapıyorlardı. Bunu ortadan kaldırmak için devlet onları göç ettirdi. Önce 300 binle başladılar, sonra 500 bin yaptılar, ardından 1 milyon, 1,5 milyon ve en nihayetinde şu anda 2,5 milyon Ermeni’nin öldürüldüğünü söylüyorlar. Bu Ermeniler toprak altında çoğalabilme yeteneği olan tek canlıdır. Eğer iddialarınızda samimi iseniz koyun ortaya belgelerinizi. Yahu o dönemde o kadar Ermeni yoktu bile. Ama ben size Ermeniler tarafından katledilmiş Türk’lere ait pek çok toplu mezar gösterebilirim. Bir kısım toplu mezarların açılması çalışmalarına bizzat iştirak etmiş biri olarak söylüyorum madem o kadar Ermeni katledildi diyorsunuz bir tane toplu mezar gösterin bize. Gösteremezler ancak bu işin reklamını iyi yapıyorlar. Parlementer olarak katıldığım pek çok toplantılarda karşılaştığım bir olayı sizlerle paylaşmak isterim. Toplantı var salonun birinde Kıbrıs aleyhine oylama yapılıyor ama salonda bir tane Türk temsilci yok. Dışarı çıkıyorum lobide oturmuş kahve, sigara içiyorlar. Ya da başka bir toplantıda Ermeni soykırımı iddiaları ile ilgili bir görüşme var, içerisi kulis yapan ve oy kullanacak Ermeni dolu ama Türk delegasyon ortada yok. Bakıyorsun  ‘ya bunlar zaten art niyetliler, bunlara ne anlatacaksın’ diyerek katılmıyorlar toplantılara. Halbuki uluslarası alanda kağıda geçirilen bir notu, bir kararı geriye doğru işletmek çok zordur. Kulisimizi iyi yapmalı, bu mücadeleden başarıyla çıkmalıyız. Adamlar haksız oldukları konuda yaptıkları kulis faaliyetleri ile güçlü duruma geçerken biz haklı olduğumuz davada haksız konuma düşüyoruz. Bu top yekün bir mücadeledir. Ve bu mücadeleyi en iyi yapacak kadrolar ülkücü, milliyetçi kadrolardır. Gençlerimizi çocuklarımızı çok iyi eğitmeliyiz. Karşı tarafı kaba kuvvetle değil bilgi birikimi ile köşeye sıkıştırmalıyız. Bunun için çok okumalı, günlük siyasi tartışmalardan azade olmalıyız. Azerbaycan’a Ozan Arif ve Esat Kabaklı’yı bir konser için davet etmiştik. Beni Türkiye’den aradılar ve bu konseri iptal etmemizi istediler. Nedenini sorunca da Ozan Arif’ten duyulan rahatsızlığı dile getirdiler. Ben dedim ki YA KARABAĞ YA ÖLÜM, BAŞKA YOLU YOK ARTIK diye şiir yazan birini ben nasıl Azerbaycan’a sokmam. Karabağ bizim şeref meselemizdir, sizin kendi aranızdaki günlük siyasi çekişmelerin çok ötesinde bir konudur Karabağ. Türklüğe hizmet eden kim olursa başımızla gözümüz üzerinedir. Birbirimizi sevmeli ve yüceltmeliyiz. Birlik olamazsak zaten düşmanımız çok. Zayıf düşeriz” dedi.

Türkiye’de büyük bir ümitsizlik gördüğünü belirten Rüstemhanlı “herkeste bir karamsarlık, bir ümitsizlik var. Bölündük, parçalandık diyor kimle konuşsak. Türk milleti büyük millettir. Öyle kolay mı Türkiye üzerinde operasyon gerçekleştirmek. Türkler tarih boyunca ne badireler atlatarak bugünlere geldiler. Hiç karamsarlığa kapılmaya gerek yoktur. Sizlerden güçlü durmanızı istiyorum. İktidarlar, hükümetler gelir geçer ama milletler bakidir. Amerika şöyle dedi, Avrupa böyle dedi. Türk milleti kimseden emir ve talimat almaz. İyi eğitimli, yetişmiş ve şuurlu kadrolarımızla eminim ki çok daha güzel günlere ulaşacağız” dedi.

Soru cevap kısmında Elçibey ile ilgili bir soru üzerine Elçibey ile ilgili de anılarını anlatan Sabir Rüstemhanlı beyefendiye eşsiz anlatım üslubu ile yapmış olduğu bu sohbet için en kalbi şükranlarımızı sunuyoruz. Ayrıca sayın milletvekili ile buluşmamıza vesile olan Hasan Aydemir Hocamıza da hayırlı hizmetlerinde Allah’tan muvaffakiyetler dileriz.  

Kültür-sanat Haberleri