Diyeti atlamak obezite tedavisinde başarısızlığa neden oluyor

Medicana Sivas Hastanesi doktorlarından diyetisyen Özge Karabağ, diyetin obezite tedavisinin birinci basamağını oluşturduğunu belirterek, diyet atlanarak diğer tedavi yöntemlerine geçişin şişmanlık tedavisinde başarısızlığa neden olabileceğini...

Medicana Sivas Hastanesi doktorlarından diyetisyen Özge Karabağ, diyetin obezite tedavisinin birinci basamağını oluşturduğunu belirterek, diyet atlanarak diğer tedavi yöntemlerine geçişin şişmanlık tedavisinde başarısızlığa neden olabileceğini söyledi.

Diyetisyen Özge Karabağ, havaların ısınmasıyla birlikte herkesin diyet yapma telaşına girdiğini söyleyerek, "Obezite, vücut ağırlığının olması gerekenden daha fazla olmasıdır. Obezite, vücutta yağ dokusu oranının artması sonucu ortaya çıkan bir tablodur. Obezite uzun süren bir enerji dengesizliği sonucudur. Bunun belli başlı nedenleri; fazla yeme, fiziksel hareketlerin azlığı, psikolojik bozukluklar, metabolik ve hormonal bozukluklar, kalıtımsal faktörlerdir. Bu faktörler arasında en önemlisi, fazla yemedir. Birçoğumuz kendi yediklerimiz ve içtiklerimiz hakkında net bilgilere sahip değiliz. Bazılarımız, fiziksel hareketler için harcanan enerji konusunda da yeterince bilgi sahibi değiliz. Hareket ediyorum diye fazla yemek, bazen farkında olmadan şişmanlığımıza da yol açabilir. Obezite tedavisinde; diyet tedavisi, fiziksel aktivitenin artırılması, davranış değişikliği, ilaç tedavisinin birkaçı ya da hepsi kullanılmaktadır. Burada unutulmaması gereken nokta, her ne kombinasyon kullanılırsa kullanılsın, kalıcı çözüm için beslenme tedavisinin de muhakkak uygulanması gerektiğidir. Diyet obezite tedavisinin birinci basamağını oluşturur. Diyet atlanarak diğer tedavi yöntemlerine geçiş, şişmanlık tedavisinde başarısızlığa neden olur. Diyet kelimesi bile çoğumuzda daha başlangıçta negatif bir algıya sebep oluyor. Aslında diyetin anlamı, kişinin sağlıklı beslenme programına alınmasıdır." dedi.

"Ailenin tüm ferdi diyet programına katılmalı"

Karabağ, aynı aile içinde şişman olan kişinin bu programa uyması ve uymaya zorlanmasının sınırlı ve geçici bir yarar sağlayacağını belirterek,"Uygulamada ikilem ortadan kaldırılarak ailenin tüm bireylerinin programı uygulaması sağlanmalıdır. Obezitenin, diyet tedavisindeki amacı, hastanın ideal kilosuna indirilmesi; bunu başardıktan sonra da bir ömür boyu sağlıklı beslenme alışkanlığı edinerek, istediklerini yiyerek ama yine oto kontrolü sağlayarak ideal veya ideale yakın vücut ağırlığının korunmasıdır. Bu, ancak kişinin yaşam biçiminde sağlıklı ve sürekli bir değişiklik yapması ile mümkün olacaktır. Aynı aile içinde sadece şişman olan kişinin bu programa uyması ve uymaya zorlanması sınırlı ve geçici bir yarar sağlayacaktır. Bu sebeple uygulamada ikilem ortadan kaldırılarak ailenin tüm bireylerinin programı uygulaması sağlanmalıdır." ifadelerini kullandı.

"Mutfak iştah açıcı özelliğinden çıkarılmalı"

Karabağ, ilk şartın mutfak değişikliklerinin, mutfak reformunun yapılması olduğunu söyleyerek,"Mutfak iştah açıcı, şişmanlatıcı özelliğinden çıkarılıp, ideal kiloyu koruyucu kaloriyi sağlayacak nitelik ve çeşitlilik özelliğine kavuşturulmalıdır. Beslenme tedavisinde atlanılmaması gereken nokta, programın bizim bireysel özelliklerimizi yansıtan bir çerçevede olmasıdır. Ağız tadımızı bozmayacak, sosyo-ekonomik durumuza uygun, yaşam tarzımıza adapte olmuş, esnek, çok fazla yasak içermeyen, beslenme alışkanlıklarımızı uzun vadede değiştirecek şekilde sunulmalı, kısa dönemli şok programlar olmaması önemlidir. Yani sonuç olarak; adı ne olursa olsun popüler diyetlerin temeli çok düşük kaloriye dayanmaktadır. Dolayısıyla içeriğinde ne olursa olsun, doğal olarak hızlı kilo kaybı oluşacaktır. Hızlı kilo vermek her ne kadar cazip görünse de, buz dağı arka kısmını da düşünmek gerekir. Neden? Çünkü hızlı kilo verildiğinde yağsız vücut kitlesinden daha çok, asıl gitmesini istediğimiz vücut yağından daha az kayıp olmaktadır. Önemli olan o verilen kiloların korunmasıdır. Ne kadar çok verirsek, o kadar çok yiyerek kilomuzu koruruz. Bu nedenle amaç her zaman yüksek enerji alımı ile verebildiğimiz kadar kilo verip o noktada korumak olmalıdır. Önemli olan kastan, sudan değil yağdan kilo kaybetmektir." şeklinde konuştu.

Sivas Haberleri