28 Şubat darbecilerinin yargılandığı ve 2013 yılında başlayan 28 Şubat davasında karar verildi. Karar sonucu 21 sanık müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Konuyu değerlendiren Diyanet-Sen Malatya Şube Başkanı Mehmet Engin, “Darbeciler tarafından bin yıl süreceği gururla ifade edilen 28 Şubat darbesinde alınan kararlar on yıl içinde ortadan kalkmasına karşın darbecilerin özgürce aramızda dolaşması toplum vicdanının kanayıp durmasına neden olmaktaydı. Bu karar toplum vicdanını belli bir ölçüde rahatlatmıştır. Bu karar, darbe heveslilerinin bu meşum fiile tevessül etmeden önce bin kez daha düşünmelerini sağlayacaktır. Davanın darbeden 16 yıl sonra açılmış olması darbecilere delilleri karartılabilmek için yeterli zamanı kazandırmış, birçok delile ulaşılması mümkün olmamış, adaletin hakkıyla tecellisi gerçekleşememiştir. Davadaki bu gecikme sonucunda 4 kişinin vefat etmiş olduğundan, 10 kişinin de zamanaşımından dolayı haklarındaki dava düşürülmüştür. Rahatlıkla diyebiliriz ki 12 Eylül darbecileri yargılanmış olsa 28 Şubat darbesi olmayacaktı. Aynı şekilde, 28 Şubat davası daha erken açılmış ve daha erken sonuçlanmış olsa idi belki de 2002-2010 yılları arasında ordu içindeki darbe heveslileri darbe planları yapamayacak, siyasete o denli müdahil olamayacak, 27 Nisan e-muhtırasını yayınlayamayacak ve en önemlisi de 15 Temmuz darbe girişiminin önüne geçilmiş olabilecekti. Davada, dönemin YÖK başkanı Kemal Gürüz ve YÖK üyesi emekli asker Erdoğan Öznal dışında darbenin sivil yapılanmasındaki kişiler yer almamış, dolayısıyla davanın sivil ayağı yargılanmamıştır. Bu yönüyle adalet eksik kalmış, kamu vicdanı tam manasıyla rahatlatılmamıştır. Bu nedenle davanın sivil ayağı, yargıdan medyaya, bürokrasiden siyasete, ekonomiden STK ayağına kadar bütün yönleriyle yargıya taşınmalıdır. 28 Şubat darbesinin yargılanması, darbecilerin ceza alması, adaleti tesis etmenin sadece bir yönünü oluşturmaktadır. Adaletin her yönüyle tesisi için, o süreçte bugün müebbet hapse çarptırılan darbecilerin mağdur ettiği ve halen de mağduriyetleri devam eden kişilerin mağduriyetlerinin sonlandırılması ve tazmin edilmesiyle mümkün olacaktır. Darbeciler tarafından bin yıl süreceği gururla ifade edilen 28 Şubat darbesinde alınan kararlar on yıl içinde ortadan kalkmasına karşın darbecilerin özgürce aramızda dolaşması toplum vicdanının kanayıp durmasına neden olmaktaydı. Ancak müebbet hapis cezası verilen 21 general ve üst rütbeli darbecinin, tutuksuz olarak temyiz sonuna kadar serbest ve ancak adli takip ve yurtdışı çıkışı yasaklanması şartına bağlanması, mağdurlar olarak bizleri hem şaşırtmış ve hem de 21 yıldır 28 Şubat döneminde çok tutarsız ithamlarla tutuklanıp halen hapishanelerde bulunan gerçek mağdurların masumiyetini tescillemiş olmaktadır" dedi.
Engin, Türk Ceza Kanununda ileri yaş ve sağlık engelleri nedeniyle asla tutuklanması ertelenmeyen müebbet mahkumlarına mahkeme kararıyla bir garabet oluşturulduğunu savunarak, "Mağdurlarla alay etmekten, zalimlere cesaret ve teselli vermekten başka bir anlamı olmayan bu kararın, istinaf mahkemesi nezdinde düzeltilmesini talep ediyor ve kamuoyunu bu durumdan haberdar ediyoruz. İstinaf mahkemelerine bu durumu ifade eden dilekçelerimizi, tüm mağdurlar ve bu gün burada ve Türkiye’nin diğer muhtelif illerinde eş zamanlı olarak vereceğiz. Bu darbeci zalimlerin hak ettikleri cezaların infazını görmeden bizim yüreğimiz serinleyemeyecektir. Her ne kadar yurtdışı yasağı konulmuş olsa da kaçmayacaklarını kimse garanti edemez. Yoksa bu hainlerin ‘kaçmayız’ demelerine mi güveniyorlar? 21 müebbet mahkûmuna karşı on binlerce mağdur adına bizim talebimize kulak verilmesini ve istinaf mahkemesinin bu kararı tutuklanmaları şekline çevirmelerini talep ediyoruz. 28 Şubat darbesinin yasakçı düzenlemelerinin ortadan kaldırılmasına ve darbelerle hesaplaşılmasının yanında darbe mekaniğini ortadan kaldıracak her türlü yapısal düzenlemeye de aktif destek veren bir kuruluş olarak, baştan beri takipçisi olduğumuz 28 Şubat darbe davasının sonucunda darbecilerin müebbet hapisle tecziye edilmesini oldukça önemli buluyoruz. Verilen kararı ‘dosya içerikleri ve mevcut deliller’ bakımından büyük oranda adaleti sağlamış bir karar olarak değerlendiriyoruz. Bununla birlikte, adaletin tam anlamıyla tecellisi için; darbenin sivil ayağının da yargılanması ve 28 Şubat uygulamaları ve brifingli yargı kararları nedeniyle halen mağduriyet yaşayanların mağduriyetlerinin giderilmesi için sürecin takipçisi olacağımızı tekrar ifade ediyoruz” diye konuştu.