Dünya hayatı, insana çok uzunmuş gibi gelen ama gerçekte birkaç saniye süren rüyalar gibidir. 30 yıl yaşamış bir insan da 70 yıl yaşamış bir insan da, dünyada en fazla bir gün kadar ömür sürdüğünü ahirette fark edecektir. Tıpkı rüyadan uyanan ve çok uzun bir rüya gördüğünü zannederken yalnızca birkaç saniyenin geçtiğini farkeden insan gibi...
İnsan, hayatının dörtte birini adeta bir ‘ölü’ gibi geçirdiği halde, bunun ne anlama geldiğini ve dünya hayatının aslında ne kadar kısa olduğu düşünmez. Yatağına yatıp, uykuya dalan kişi için, dünyada önemli olan ne varsa hepsi önemini yitirir, hiçbir şey ifade etmez. Dünya ile bağlantısı tamamen kopan kişi artık bir tür ‘ölü’ gibidir. Uyku- ölüm benzerliğine Peygamberimiz(asm) "insanlar uykudadır, ölümle uyanırlar" buyurarak dikkat çeker.
Dünyanın, kusursuz bir imtihan sistemi kurulmuş geçici ve kısa süreli bir yurt olduğu çok açıktır. Ve asıl yurdun ahiret olacağı, Rabbimiz tarafından tüm insanlara, tarihin başından bu yana elçileri ve kitapları vasıtasıyla haber verilmiştir. Sonsuza kadar devam edecek olan ahiret hayatının tüm detayları da, Kur’an’da tarif edilmiştir.
Ancak insanların büyük kısmı, yine de bu gerçeği göz ardı eder ve ‘dünyaya bir daha mı geleceğiz’ -çarpık-mantığıyla, kendi deyimleriyle hayatın tadını çıkarmaya bakar. İnsan bir an durup şunu düşünmelidir: Bu kadar kısa sürecek olan hayatın tamamının eğlence ile geçtiğini varsaysak bile, bunun sonsuz hayat yanında ne kadar değeri olabilir?
Oysa ölüm ve ardından ahiret hayatı gerçeğin ta kendisidir, değersiz ve aldatıcı olan dünya hayatıdır. Yaratılış amacını düşünmeyen ve kısa sürecek dünya hayatının aldatıcılığına kanan kişilere ahirette şöyle seslenilir:
"...Yalnızca az (bir zaman) kaldınız, gerçekten bir bilseydiniz. Bizim, sizi boş bir amaç uğruna yarattığımızı ve gerçekten bize döndürülüp getirilmeyeceğinizi mi sanmıştınız?" (Mü’minun Suresi, 115)
Dünya hayatını tüketip ahirete giden insanlar, çok uzun süreceğini zannettikleri dünya hayatının yalnızca bir saat kadar sürdüğünü ve ne denli aldandıklarını fark edeceklerdir. Ancak ne fayda, artık yıkım gerçekleşmiştir.
Gündüzün bir saatinden başka sanki hiç ömür sürmemişler gibi onları bir arada toplayacağı gün, onlar birbirlerini tanımış olacaklar. Allah'a kavuşmayı yalanlayanlar gerçekten hüsrana uğramışlardır. Onlar hidayete ermiş (kimseler) değildi. (Yunus Suresi, 45)
https://twitter.com/Fuat_Turker