Yüce dinimizin ana gayelerinden birisi de neslin korunmasıdır. Bizden sonra adımızı ve soyumuzu devam ettirecek olan çocuklarımızı en güzel bir şekilde eğitmek her anne ve babanın birinci dereceden görevidir. Bugünün çocukları, yarınımızın gençleri ve dolayısıyla da geleceğimizin de mirasçılarıdır.
Ebu Selman (r.a.) diyor ki: Bir gün Peygamberimize; “Ey Allah’ın Rasülü! Bizim çocuklarımız üzerinde hakkımız olduğu gibi, onların da bizim üzerimizde hakları var mı?”dedim. Peygamberimiz : “Evet, çocuğun ana-baba üzerinde hakkı, onlara yazmayı, yüzmeyi, ok atmayı (yani silah kullanmayı) öğretmeleri, sağlıklı helâl yiyecekler temin etmeleridir.” buyurdular. Hadis-i şerifte de işaret edildiği gibi, çocuğun ana-baba üzerindeki haklarından birisi ve beklide en önemlisi, ona iyi bir eğitim vermesidir. Hiç şüphe yok ki eğitimin en önemli bir parçası da din eğitimdir.
Ana ve baba, çocuklarının dini ve milli, ahlâki terbiyelerini vereceklerdir. Önceleri Allah’ı ve Peygamberi, Kur’an-ı ve İslam’ı tanıtacaklar ve belirli yaşa gelmesi ile ibadet etmeye alıştıracaklardır. Çocuklara iyi işleri yapma, kötü şeylerden uzak durmalarını tavsiye edeceklerdir.
Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V.) Efendimiz; inanç konusunda çocukların ana ve babasından etkilendiğine dikkatlerimizi çekmektedir. “Her doğan çocuk İslam dinini kabul edecek fıtratta yaratılmıştır. Sonra annesi ile babası onu Yahudi, Hıristiyan veyahut ta Mecusi yaparlar. ”buyurmuştur.
Çocuklarımıza karşı vereceğimiz din eğitimin en önemli basamağını oluşturacak öğe, ana ve babanın çocuklarına karşı daima örnek olmalarıdır. Çocuklarının yanında kötü söz ve davranışlardan uzak kalacaklar, onlardan istediklerini önce kendileri yapacaklardır: Mesela; Çocuğuna namaz kıl deyip, namaz kılmayan; Camiye git deyip, camiye gitmeyen; Oruç tut deyip, oruç tutmayan; içki içme deyip, içki içen; sigara içme deyip, sigara içen bir ana ve babanın çocuklarına verebileceği fazla bir şey olamaz. Bunun içindir ki Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de : “Ey iman edenler! Yapmadığınız şeyi niçin söylüyorsunuz?” buyurmaktadır.
Çocuklarımıza karşı din eğitimi verirken Peygamberimizin metodunu uygulayarak yapmalıyız. Peygamberimizin üvey oğlu Ömer b. Seleme şöyle buyurmaktadır: “ Ben Resulullah’ın terbiyesinde yetişen bir çocuktum. Yemek yerken elim kabın her bir tarafına ulaşıyordu. “ Allah Rasülü bana şöyle buyurdular: “Ey çocuk! Besmele çek, sağ elinle ve önünden ye.” Bunun üzerine ben bundan böyle bu tarzda yemeye devam ettim.
Peygamberimiz (S.A.V.) Efendimiz: “Çocuklarınızı üç güzel haslet üzere yetiştiriniz: Peygamber sevgisi, Ehl-i Beytime karşı sevgi ve Kur’an-ı Kerim okuma sevgisi” buyurmuşlardır.
Mensubu olmakla daima mutluluk duyacağımız yüce dinimiz hakkında çocuklarımızın sağlıklı bilgi almaları ve dinimizin ana kitabı olan Kur’an-ı Kerimi öğrenmelerini sağlamak anne ve babanın önemli görevleri arasında oluğu asla unutulmamalıdır. Müslüman bir çocuğun dinini ve dininin kitabı olan Kur’an’-ı Kerim’i öğrenmesinden daha tabii ne olabilir?
Okulların tatile girdiği dönemlerde çocuklarımızı Yaz Kur’an Kurslarına göndererek bu ihtiyaçlarını gidermelerine yardımcı olalım ve bu konuda üzerimize düşeni anne ve babalar olarak yerine getirelim. Böyle yaparsak, hem onlara karşı sorumluğumuzu yerine getirmiş, hem de onları dini bütün bir müslüman olarak yetişmelerini sağlamış oluruz.
Çocuğu hayata hazırlamak, ona güzel ahlâk kazandırmak, temel dini bilgileri öğrenmesini sağlamak, ana babanın çocuğuna verebileceği en güzel şeylerdir. Bu ana babanın çocuğuna karşı görevi, çocuğunda ana-babası üzerindeki bir hakkıdır. Zira Sevgili Peygamberimiz : “Bir baba, evladına iyi bir terbiyeden daha güzel bir miras bırakamaz” buyurmuştur.
- Feyzu’l- Kadir-3/393
- Buhari, Cenâîz,80
- Saff Süresi-2
- Kenzü’l-İrfan 1001 Hadis sh.179
- Buhari-22;İbniMace, Edeb 3
M. Emin YAĞMUR
Orduzu Kireç Ocağı
Camii İmam-Hatibi