45 yıl boyunca evinde uzakta, Arslantepe'de kazı çalışmalarına katılan ve asistanlık döneminden profesörlük sürecine kadar önemli buluşlara imza atan Marcella Fangıpane, hayatının bir parçası olarak gördüğü ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınmasında önemli rol oynadığı Arslantepe'yi kaleme aldı.
Arslantepe Höyüğü, Malatya'nın 7 kilometre kuzeydoğusunda Fırat Nehri'nin batı kıyısı yakınında, Orduzu Mahallesi'nde konumlanmış durumda.
Prof. Dr. Marcella Fangıpane, uzun yıllar boyunca çocuğu gibi baktığı ve yaşamını adadığı Arslantepe ile ilgili,
"Arslantepe'de geçirdiğim 45 yıl boyunca, günün her saatinde Orduzu'ya varmak her seferinde benim için aynı hissi uyandırdı. Bu duyguyu ancak 'evde olma' hissiyle tanımlayabilirim." ifadesini kullandı.
Fangıpane, Arslantepe ile ilgili şöyle diyor:
“Arkeoloji, gerçekten önemli tarihsel sonuçlara ulaşmak için uzun, hatta çok uzun zaman dilimleri gerektirir. Böylesine uzun bilimsel projelerde yer almak, araştırma adımlarını yıldan yıla planlamak ve başarı için gerekli heyecanı korumakta ideal koşul, birlikte keyif içinde yaşamaktır. Birkaç yıl önce Arslantepe’yi ziyaret eden bir meslektaşım, oradaki herkesin benim yönlendirmem olmadan ne yapacağını çok iyi bildiğine hayret etmişti.”
Prof. Dr. Marcella Fangıpane, Arslantepe'de ortaya çıkan M.Ö. 4. bin yılın ikinci yarısına tarihlenen dünyanın en eski kılıçlarına dair şu açıklamada bulundu:
"Ünlü Arslantepe silahlarını bulduğumuzda, kazı alanında geceleri kalmak zorundaydık. Orduzulu işçiler hevesle gönüllü oldu. Bu önemli keşifleri koruma isteği içerisindeydiler."