Yeşilyurt Ziraat Odasının ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıda konuşan Bakan Tüfenkci, kayısı, sulama, lisanslı depoculuk ve kükürtleme gibi konularda değerlendirmelerde bulundu. Yaş kayısı üretiminin yüzde 55’inin Malatya’da üretildiğini belirten Tüfenkci, “Türkiye kuru kayısı üretiminin yüzde 90’ını, yine dünya kuru kayısı üretiminin de yüzde 70’inin Malatya tarafından sağlandığını biliyoruz. Malatya’da yaklaşık 40 bin aile geçimini kayısı üretimi yaparak sağlamaktadır. Tabi bu 40 bin rakamına başka işlerde çalışıp da kayısı ile iştigal edenler dahil değil. Dolayısıyla bu kıymetli ürünün ülkemize yıllık ortalama olarak yaklaşık 350 milyon dolar getirisi olmakta” şeklinde konuştu.
"2 milyon kayısı ağacının kesildiği iddiası yalan"
Geçtiğimiz günlerde gündeme gelen Malatya’da 2 milyonun üzerinde kayısı ağacı kesildiği iddialarının da gerçeği yansıtmadığını ifade eden Tüfenkci, kentte toplam 7 milyon 558 bin kayısı ağacının bulunduğunu söyledi. Tarım İl Müdürlüğü yetkililerinden aldıkları bilgiler doğrultusunda Malatya’da, yaklaşık 200 bin kayısı ağacının kesildiğini kaydeden Tüfenkci, “Bu ağaçların bir kısmı toplulaştırmadan dolayı kesilmiş. Ama önemli bir kısmı da 2017 yılındaki sulama suyu sıkıntılarından dolayı kesildi. Ziraat odası başkanlarımızda bu konuyu bizlere ilettiler. Sulama sıkıntılarından dolayı kuruyan ağaçların yanı sıra bir kısmı da hastalıklardan dolayı kesildiği ifade ediliyor” dedi.
Önümüzdeki ay içerisinde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanının da Malatya’ya geleceğini belirten Tüfenkci, “Çiftçilerimizin, oda başkanlarımızın ve birlik başkanlarımızın sorunlarını bizzat aktarma noktasında, çözme noktasında bir çalışmamız olacak” ifadelerine yer verdi.
Lisanslı Depoculuk konusunda da değerlendirmelerde bulunan Tüfenkci, “Lisanslı Depoculuğun Malatya için ne kadar önemli olduğunu arkadaşlarımızda ifade ettiler. Burada Kalkınma Bakanlığımız 12 milyon TL’lik bir desteği çıkarttı. Toplam 10 bin tonluk bir depo, 18.5 milyon TL ya da 19 milyon TL’ye mal oluyor. Bu noktada daha şehir olarak konuşmadık, ama ikinci bir alternatif olarak da Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin de bir iştiraki olan İzmir’de LİDAŞ şirketini de bu lisanlı depoya ortak ederek 2018 yılında inşallah bununda temellerini atmış olacağız. Veya başka alternatiflerde çıkarsa, yani Büyükşehirle, Borsayla da, odalarla da, hep beraber de yapılabilir. Bu noktada bir alternatifi de ortaya koymuş olduk” dedi.
Kayısı da yaşanan kükürt sorununa da değinen Tüfenkci, “Özellikle Malatya esnafımız veya tüccarımız, kayısı ticareti yapan arkadaşlarımız çeşitli kentlere pazarladıkları kayısıda kükürt oranlarından dolayı ciddi anlamda cezalar yiyorlardı. Şimdi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile görüşmemiz neticesinde önümüzdeki haftadan itibaren Malatya kayısını izlenebilir ürün kapsamına alarak, bu ceza sorununu da minimum düzeye indirecekler. Ama burada esas sorun bizim kükürtleme noktasında standartlara uymamız gerekiyor. Çünkü standartlara uymadığımız zaman hem ihracatta sorun yaşıyoruz, hem de çeşitli kentlerde farklı işlemlerle karşı karşıya kalıyoruz” ifadelerini kullandı.
Bakan Tüfenkci, Peşmerge kontrolündeki Halil İbrahim Sınır Kapısının, Irak merkezi yönetimine teslim edilmesi sonrasında yaşanılan süreç ile ilgili de değerlendirmelerde bulunarak, “Irak toprağının bütünlüğünden yanayız. Uluslararası hava limanları, sınır kapılarının merkezi Irak Hükümetinin denetiminde ve yetkisinde olması gerektiğini ifade etmiştik. Irak Anayasasına göre de olması gerekenin bu olduğunu söylüyorduk ve netice itibariyle yapılan görüşmelerde, Irak merkezi hükümeti gerek hava limanlarında, gerekse de kapılardaki denetimleri sağladıklarını ifade ettiler. Merkezi Irak Hükümeti, Habur Sınır Kapısının karşısı olan Halil İbrahim Sınır Kapısında devrini gerçekleştirdi. Şuanda sıkıntısız bir şekilde araçlar giriş ve çıkışlarını yapıyor. Bizde oradaki gelişmeleri yakinen izliyoruz” diye konuştu.