Malatya 1.Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın öğleden sonraki celsesinde muvazzaf askerler tanık olarak dinlenmeye devam edildi. Kara Havacılık Komutanlığında görevli Astsubay Çağlar Çankaya tanık olarak verdiği ifadede, 13 Temmuz günü Kara Havacılık Alay Komutanı olan Albay Mustafa Özkan’ın kendisini odasına çağırdığını belirterek, “Mustafa Özkan, bana teğmenlerin atışı olduğunu, mühimmat hazırlamamı, emrin ise Ankara’dan yazılacağını söyledi. 1 yıldır Malatya’da görev yapıyordum, ilk defa benden böyle bir şey istenmişti. Bende komutanın odasından çıktıktan sonra Ankara Kara Havacılık Komutanlığında görevli mühimmatçı bir arkadaşımı aradım ve durumu anlattım. Kendisi bana bilgisi olmadığını söyledi. Daha sonra yine Ankara’da bulunan devre arkadaşımı arayarak ’böyle bir durum var bizde mühimmat az, sizde varsa verin’ dedim" ifadelerini kullandı.
Daha sonrasında dönemin Kara Havacılık Alay Komutanı Albay Mustafa Özkan’n yanına tekrar giderek “Komutanım emir verdiniz ancak ben Ankara’dan mühimmat ayarladım, oradan alabilirsiniz” dediğini belirten Çankaya, “Komutan bana ’Hayır, mühimmatlar buradan gidecek, yükleyin’ dedi. Emri aldıktan sonra aşağıya indim ve mühimmatları alıp helikoptere yükledik. Görevli arkadaşa da mühimmatları Ankara’da Kara Havacılık Alayı Taarruz Tabur Komutanı Yarbay Ozcan Karacan’a vermesini istedim" diye konuştu.
Soru-cevap kısmında Mahkeme Başkanı İzzettin Duman’ın sorularını yanıtlayan Çankaya, “Darbe girişimi olunca mühimmatlar aklına geldi mi” sorusuna “Her ne kadar emir kulu olsak da bir şey yaparken vicdan azabı çekiyor insan. Sonradan öğrendim benden istenen bin 500 mühimmattan 900’ü darbe girişimi sırasında kullanılmış. Kalan 600’ü de bir bölgede bulunmuş. Ben öyle duydum" dedi.
Mahkemede diğer tanıkların dinlenilmesine devam ediliyor.