Adıyaman Üniversitesi tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen Bilim, Kültür, Sanat ve Spor Etkinlikleri Haftasında ADYÜ Sempozyumun 5.’si gerçekleştirildi.
Adıyaman Üniversitesinin akademik çalışanları tarafından fen, sağlık, sosyal ve eğitim bilimleri ile güzel sanatlar alanlarında yapılmış çalışmaların sözlü ve poster bildiri şeklinde sunulduğu sempozyum, ülkede ilk ve tek sempozyum olma özelliği taşıyor. Sempozyum sayesinde Adıyaman Üniversitede geçen bir yılda hangi çalışmaların yapıldığı görülerek akademisyenlere ortak çalışma imkanlarını değerlendirme fırsatı sunuluyor. Üniversite Merkez Külliyesi Farabi ve Yunus Emre Konferans Salonlarında gerçekleştirilen sempozyuma Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha Gönüllü, Rektör Yardımcılarından Prof. Dr. Seyit Temir ve Prof. Dr. Hasan Solmaz, dekanlar, müdürler, üniversitesi akademik ve idari çalışanları ile çok sayıda öğrenci katıldı. Açılış programı öncesi poster sunumları inceleyen Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha Gönüllü, bildiri sahiplerinden bilgi aldı. Rektör Prof. Dr. Gönüllü sempozyumda yaptığı konuşmada, “Amacımız yaptığımız işlerde ilmin ahlakına uygun şekilde, ilim erbabına yakışır şekilde çalışmalar yapmaktır. İlim insanları, ilimle uğraştıkları sürece ve bu bilgileri insanlarla paylaşıp faydalı oldukları sürece en iyi haza erişmiş olacaklardır. Ülkemizin ve atalarımızın geçmişinde de bilime ilgi, saygı ve sevgi vardı. Bilim pozitiflik demektir. Negatifliği kabul etmez. Akademik gelenekler vardır. Bazen zihinler unutsa da bunlar varlığını ilelebet koruyan değerlerdir. Biz akademik şuuru oluşturmak için çalışıyoruz. İlim insanı için maddiyat ikinci planda gelmelidir. Öncelikle gönülden ilmi istemek gerekiyor. Esas olan gönülden gelen araştırma arzusudur. Bu nedenle çoğu insan maddi varlık içerisinde olmasına rağmen bilimle tanışma şerefine nail olamıyor. Halbuki mutlak mutluluğa ancak ilim denizine girmekle ulaşılabilir. İlim denizine giren mutlak mutluluğun ve ilmin sahibine de yaklaşır. İlim bir kara sevda misali yakalananı kolay kolay bırakamaz. Buradan akademisyenlere de seslenmek istiyorum. Toplumun ve insanlığın faydasına çalışmadığınız sürece elde ettiğiniz mertebeler ve unvanlar sadece günü kurtarmak adına yapılmış çalışmalardır. Kariyer her şey değildir. Toplumu ve insanı sorgulayın. İhtiyaca göre çalışmalar yapın” diye konuştu.
Konuşmaların ardından Yunus Emre Konferans Salonunda, başkanlığı Adıyaman Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim Halil Tuğluk tarafından yapılan sosyal bilimler oturumunda Yusuf Bayar ve Zehra Uçanok tarafından, “Arkadaşlık Alanında Otoritenin Meşruluğu, Annenin Otoritesine Karşı Ergenin Otonomisi", Osman Ulusoy tarafından "Akademisyenlerin Tasarruf Yatırım Eğilimleri", Mustafa Karabulut tarafından ise "Necip Fazıl Kısakürek’in Şiirine Dair Bazı Tespitler" başlıklı bildirilerin sunumları yapıldı.
Başkanlığı Adıyaman Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hamdi Gündoğar tarafından yapılan sosyal bilimler oturumunda Hacı Çiçek tarafından "Eş-Şeyh Bakir el-Kahtavi ve Keşful-Hakaikşerhu Kenzid Dekaik Adlı Eseri" ile Osman Kaya tarafından "İsra Suresi 17/70 Ayeti Bağlamında Efdaliyet Meselesi" başlıklı bildirilerin sunumları yapıldı.